Sancar: Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridi kırmalıyız

İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağır bir tecridin devrede olduğunu vurgu yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Bu kısır döngüyü, kanlı girdabı durdurmak zorundayız. Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridi de kırmamız lazım” dedi.

 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) bir otelde “Tecrit siyasetine karşı barış hakkı” konulu konferans yaptı. Konferansa Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, milletvekilleri, ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alacan, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Öztürk Türkdoğan, 78’ler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın savunmasını üsteleyen Asrın Hukuk Bürosu avukatları yanı sıra Demokrasi İçin Birlik (DİB) Platformu üyeleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) üyeleri, birçok hukukçu, gazeteci, sivil toplum örgütü temsilcisi ile çok sayıda aydın, yazar ve siyasetçi katıldı.
 
YÜZYILIK SORUN: KÜRT SORUNU
 
Açılış konuşmasını yapan Sancar, Kürt sorunun en az 100 yıllık bir tarihi olduğuna işaret etti. Kürt sorununda çatışmanın ise en az 40 yıllık bir geçmişi olduğunu dile getiren Sancar, “İç içe geçmiş bu iki boyuta hep aynı anda bir arada yaklaşmadan Kürt sorununa çözüm yolları bulmanın mümkün olmadığını söylememiz gerekiyor. Bu sorun sadece bizde yaşanmıyor, ilk defa da burada ortaya çıkmıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde, benzer sorunlar çeşitli dönemlerde yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor” dedi.
 
SORUNA YAKLAŞIM
 
Sorunun yaklaşmanın çok farklı boyutlarda sonuçlar da doğuracağına dikkat çeken Sancar, “Türkiye’de bu yaklaşımın tarihine baktığımızda Kürtlerin varlığının inkarı ile başlayan uzun süre devam eden bir politik anlayış göze çarpar. İnkarın açıkça artık sürdürülemez hale geldiği dönemde ise Kürt sorunun inkarı politikaları devreye sokulmuştur, sorunun inkarının da imkansızlaşması ile artık çözümün reddi anlayışı hakim kılınmıştır. Dünyaya baktığınızda aslında bu tür çatışma içeren etnik kimlik sorunlarının barışçıl yollarla müzakere ve diyalog ile çözümü konusundaki başarı sicili hiç de düşük veya umutsuzluk verecek düzeylerde değildir. Tam tersine Soğuk Savaş döneminde bile bu tür çatışmaların müzakereyle barış süreçleri içinde çözülmesinde oran yüzde 60’ın üzerindedir. Yani bu tür çatışmalı sorunların müzakere, diyalog ve siyaset yoluyla çözümü girişimlerinin yüzde 60’tan fazla sonuç verdiği örnekler dünyada yaşanmıştır. Son 25 yılda bu oran daha da artmıştır” diye konuştu.  
 
TÜRKİYE YÖNTEMİNİN SONUCLARI SRİ LANKA
 
Sorununun çözümü konusunda diyalog, müzakere ve siyasetin esas alınması ile sonuç alınabileceğini vurgu yapan Sancar, tersi yönde yöntemi deneyen ülkelerin olduğunu, bunların bu yöntem nedeniyle çeşitli sorunlar yaşadığını dile getirdi. Sancar, “Diyalog ve müzakere yöntemi dışında kalan esas yaklaşım güvenlikçi anlayış ve askeri politikalardır. Bastırma, imha, tasfiye gibi boyutları olan bu siyasetin toplumlarda ne gibi sonuçlar doğurduğu, bir başarı elde edip edemediği de ayrıca tartışılması gereken önemli bir konudur. Çatışma sorununu veya çözümünü güvenlikçi askeri yöntemlerle ele alan yaklaşımların başarı oranı düşük olmuştur. Sonuçları da o toplumlar için ağır tahribatlar şeklinde ortaya çıkmıştır. Tipik örneği Sri Lanka’dır. Biliyorsunuz Sri Lanka güvenlikçi anlayışın en başarılı örneği olarak sunulmaktadır. İmha politikalarını ve uygulamalarını acımasızca ve yaygın bir şekilde hayata geçirmenin sonuç alabileceğine dair bir örnek olarak gösterilmektedir. 2009 yılında çok büyük bir askeri operasyonla on binlerce insanın katledildiği 60 bine yakın insanın akıbetinin belirsiz kaldığı bir dönem yaşandı” diye ifade etti. 
 
BÜYÜK TAHRİBATLAR YAŞANDI
 
Sancar, devamında şunları söyledi: “25 yılı aşkın çatışma ve soruna yaklaşım böyle kapsamlı, sınırsız insafsız bir askeri yaklaşımla ele alınınca o toplumda neler ortaya çıktı. Hangi sonuçlar doğdu bunları kısaca hatırlatmak isterim sonra Türkiye’ye tekrar dönelim. Silahlı bastırma ve güvenlikçi anlayışa parlak bir örnek olarak gösterilen Sri Lanka 2009’dan sonra kısa bir tırnak içinde sakin bir dönem geçirmiş olsa bile o politikaların etkileri çok derine işlemiştir. Toplumsal siyasal ve ekonomik boyutlarda büyük tahribatlar yaşanmıştır.
 
HERKESE UYGULANIYOR
 
Sistem otoriterleşmiş, toplum tekçi anlayışla biçimlendirilmek üzere müdahaleye maruz kalmış, ekonomi bir talan rant döngüsüne mahkum edilmiştir. Sonuç itibariyle bugün sadece Tamillere değil çoğunluğun dışında kalan diğer gruplara Müslüman ve Hristiyanlara da aynı asimilasyoncu ve tasfiyeci politikalar uygulanmaktadır. Buna literatürde çatışma tuzağı diyoruz. Yani çatışmanın askeri yöntemle sorunun güvenlikçi anlayışla çözülebileceğine yönelik inancın yarattığı tuzak burada kast edilmektedir. 
 
İMAHA AMAÇLANIYOR
 
Bu tuzak sorunların çok farklı boyutlarda çok daha derinleşmesi anlamına gelmektedir. Sri Lanka bugün hem toplumsal dokuda büyük yıkımların yaşandığı bir ülke hem de ekonomik olarak iflas etmiş bir devlet durumuna gelmiştir. Bunların tamamı Tamil sorununa yaklaşımla doğrudan bağlantılıdır. Türkiye’de de çok uzun süre aynı anlayış hep masalarında olmuştur iktidarların. Sanki imha politikaları sonuç alabilirmiş ve Kürt sorunu bu şekilde yok edilirmiş gibi. Bu politikaların temelinde çözüm değil sorunu yok sayma ve görünür tartışılır olmaktan çıkarma hedefi yatmaktadır. Uzun zaman Kürtlerin halk olarak toplum olarak inkarı; ardından sorunun inkarı sonra çözümün reddi anlayışı hep gündemde belirleyici yer tutmuştur. Belki de devlet politikalarının en iyi tarif edileceği formül aslında bu şekilde sorunu yok etmek değil sorunu ve itirazları, talepleri ve direnişleri imha ile susturalım, sonra bakarız anlayışıdır. 
 
ÖCALAN’IN ROLÜ
 
Evet, 2009-2011 kamunun gözleri önünde cereyan etmedi, ancak orada kilit rolün İmralı’da Abdullah Öcalan’a düştüğü de herkes tarafından biliniyor ama daha açığı da 2013-2015 yılları arasındaki süreçte yaşandı. İmralı’da görüşmelerin devam ettiği her iki döneme baktığımızda ortaya çıkan tablo esas olarak şudur. Kürt sorununa demokratik çözüm umudu yükselmiş, çatışmalar durmuş ya da durma noktasına gelmiş toplumsal ve siyasal atmosferde çoğulcu diyalog ve demokratik tartışma alabildiğine genişlemiştir. Yasal atmosferde çoğulcu diyalog ve demokratik tartışma alabildiğine genişlemiştir. Yani ölümlerin neredeyse yaşanmadığı, sorunun o güne kadar yasak alanı içinde tutulan boyutlarının tartışıldığı bir dönem yaşandı. 
 
GÖRÜŞMENİN SONU SAVAŞIN BAŞLANGIÇI
 
Şimdi bu çözüm arayışları ve talebi İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit devreye sokulmaktadır. Yani çözümsüzlük ve tecrit, çözüm ile görüşme trafiği ve müzakere yöntemi doğru orantılı bir şekilde işleyen bir denkleme oturmaktadır. Çözümsüzlük politikaları derinleştikçe tecrit ağırlaşmakta, çözüm arayışları herhangi bir şekilde başladığında İmralı’da müzakereler de yürütülebilmektedir. En son 2013-2015 çözüm sürecinin ne zaman sona erdiği sorusuna verilecek en doğru cevap 5 Nisan 2015’tir. 5 Nisan 2015 HDP heyetinin İmralı’da Öcalan ile son görüşmeyi yaptığı tarihtir. Görüşmeler bittikten sonra ağır savaş ortamı yeniden canlanmış, devletin klasik imha ve askeri bastırma politikaları yoğunlaşmış ve üst düzeye çıkmıştır. 
 
ARAYIŞLAR SÜRMELİ
 
Bizlerin en ağır zamanlarda bile demokratik barışçıl çözüm arayışlarından vazgeçmesi için bir neden yoktur. Bugün barışın ve demokratik çözümün konuşulmasının dahi zorlaştığı bir ortamda esas olarak yapılması gereken daha yüksek sesle ve daha büyük bir enerji ile demokratik çözümü savunmaktır. Müzakere diyalog yöntemini sürekli öne çıkarmaktır. Ne yazık ki bu konuda 2015 sonrası Türkiye’de yaşadığımız tablo toplumsal hareket anlamında savaş karşıtı ve barış taraftarı kitlesel bir gücün ortaya çıkmadığı yönündedir. Bu bizim en çok üzerinden durmamız gereken konulardan biridir. Barış talebini müzakere yöntemini görünür bir şekilde toplumsallaştıran bir yöntemi ve çalışmayı neden etkili bir şekilde hayata geçirmediğimiz sorusuna hepimizin samimi cevap arama yükümlülüğü vardır. Bu cevabı ararken çalışmalara devam edeceğiz. 
 
YOKSULLUK ARTIYOR
 
Tekrar sorunun çatışma, savaş siyaseti ve güvenlikçi anlayışla ele alınmasının yarattığı diğer tahribatlara bakalım. Son 40 yılda karşılaştığımız yöntemler sürekli yeniden ve yeniymiş gibi önümüze konuluyor. Sınır ötesi operasyonlar, demokratik siyasetin tasfiyesi, toplumun sürekli baskı ve yasak cenderesinde tutulması bu sonuçların en önemlileridir. Savaş politikaları çözümsüzlük ve güvenlikçi anlayış bir otoriterleşmeyi çok ciddi bir şekilde teşvik etmekte ve hızlandırmaktadır. Toplumsal dokuyu tahrip etmektedir. Yani kutuplaşma düşmanlaştırma ayrıştırma yöntemlerinin etkili olmasına zemin sunmaktadır. 3’üncüsü toplumun kaynaklarının silaha ve bir avuç sermayeye tahsis edilmesi peşkeş çekilmesi uygulamaları yaygınlaşmakta ve derinleşmektedir. Bu da beraberinde ekonomik çöküş ve daha çok yoksullaşma getirmektedir. Bütün bu sonuçları yaşıyoruz ama yöntemlerde bir tür dejavu hali yaşamaktayız.
 
HEDEF TOPLUMSAL HEDEF
 
Bu kısır döngüyü bu kanlı girdabı durdurmak zorundayız. Barışın dikkate alınmadığı barış sözcüğünün bile itibar görmediği bir atmosfer yaratılmış olabilir bizler buna rağmen bu psikolojik savaş propagandasına rağmen demokratik çözümde ısrar etmek barışı talep etmeyi sürdürmek zorundayız. Aksi taktirde demokratikleşmenin de yolu açılmaz. Büyük toplumsal barış dediğimiz ve çatışmalara yönelik araçsallaştırılan fay hatlarının onarılması, geçmiş yaraların sarılması söz konusu olmaz. Büyük barış bu 3 boyutu içermektedir. Kürt sorununda demokratik çözüm, toplumsal ayrıştırma politikalarına araç kılınan fay hatlarının demokratik bir şekilde tamiri ve eşit ortak yaşam temelinde yeniden inşası. Nihayet ekonomik refah adına da toplumsal adaletin hedeflenmesi. 
 
TASFİYE AMAÇLANIYOR
 
İktidar özellikle sınır ötesi operasyonlar yoluyla yeniden bu söylediğim alanlarda kendi varlığını sürdürecek bir zemin yaratmayı hedeflemektedir bunu açık görmek lazım. Hangi sonuçlar doğuracaktır. Bu yöntem hangi hesaplara dayanmaktadır, bu operasyon politikası açık. Bir defa Kürt siyasetinde tasfiye ve askeri anlayış dışında bir yöntem olmadığı algısı ve duygusunu yerleştirmeye çalışacaktır. Bunun üzerine toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecek ve siyasal muhalefeti de ayrıştıracaktır. Hesap bu.
 
HESAPLARIN FARKINDA OLMAK GEREKİYOR
 
O nedenle bu hesapların açıkça farkında olmak gerekiyor eğer bu 3 sütuna dayanan sistemi ve onun en amansız uygulayıcısı iktidarı değiştirmek istiyorsak bu sorumluluğu hep hatırlamamız ve hatırlatmamız ve gereğini yerine getirmek üzere çalışmamız gerekiyor. Bu 3 sütun kan talan ve yalandır. İktidar, bu 3 sütun üzerinden toplumu ve siyaseti dizayn etmeye çalışmaktadır bu şekilde 100 yıllık sistemi sürdürebilecek bir yenilenme arayışı içine girmektedir. Eğer bu sistemi değiştirmek istiyorsak şimdi sınır ötesi operasyonlar adı altında yaygınlaştırmak istenen savaş politikalarına açık bir tutum sergilemek zorundayız.
 
İKTİDAR DAHA DA PERVASIZ OLACAK
 
Çatışma tuzağının yaratabileceği en önemli sonuçlarından biri bu politikalara kayıtsız kalmak veya destek vermektir. Hem toplumsal demokratik güçlerin hem de bizim dışımızdaki muhalefet partilerinin bu tuzağı görmesi konusunda sürekli uyarılar yapıyoruz. Biz daha kan değil yaşam siyasetine sarılmalıyız biz talan ve sömürü düzenin devamına değil ülkenin kaynaklarının bu ülkede adil bir şekilde paylaştırılacağı bir düzen içinde mücadeleyi yürütüyoruz. Yalana karşı hakikati savunmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğiz aksi takdirde iktidar kendi varlığını sürdürmek için bir kaç yıl kazanabileceği hesabında daha pervasız davranacaktır ve belki de bu hesabı başarıyla sonuna vardıracaktır. 
 
ÇÖZÜM OLACAKTIR
 
Karamsarlık yaymak umutsuzluk vermek gibi bir derdim olmadığını söylememe gerek yok. Mücadele varsa umut var kararlılık varsa çözüm de mutlaka olacaktır. Bizler bunun bilinciyle sorumluluğuyla davranan bir siyasi partiyiz bu döngüden çıkabilmek için şimdi saydığım konularda açık tutum yani savaşa karşı açık tutum, geniş bir savaş karşıtı toplumsal hareket ve barış için siyasal mutabakatı arayışını hızlandırmak zorundayız. Tecrit politikaları bunun içindedir. Kimse tecrit politikalarına karşı çıkışı başka yere koyup tecrit etmesin. Tecride karşı çıkışı tecrit etme anlayışını da ancak bu yaklaşımla kırabiliriz. 
 
İNSANLIK İHLALİ
 
Tecride karşı İmralı’da uygulanan ağır tecrit, ağır bir insan hakkı ihlalidir. Tecride karşı çıkış da aynı şekilde Kürt sorununa demokratik çözüm, Türkiye’de adalet ve barış için yürütülen mücadelenin önemli bir alanıdır.  Bunları birbirinden koparmak tecrit tuzağına siyasal olarak düşmek demektir. O yüzden İmralı’da uygulanan bu ağır tecride karşı, hukuksal ve siyasal açılardan itirazları daha kapsamlı yaygın ve ortak hale getirmek gerekiyor. 
 
TECRİD ÜSTÜNDEKİ TECRİDİ KIRMALIYIZ
 
Bu meseleyi sadece bir kesimin bir derdi olarak gören anlayış Türkiye'de uygulanan bu kapsamlı çözümsüzlük ve yıkım politikalarına karşı da gerçek bir çözüm geliştiremez. Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridi de kırmak gerekiyor. Bizlerin bu dönem esas üzerinde durması gereken meselenin bu olduğunu hatırlatmamız bazı çevreler bakımından belki yargılanabilir. Ama unutmayalım esas meseleler, bütün tartıştığımız sorunlar tam şimdi konuştuğumuz Kürt sorununa, barışçıl çözüm, müzakere anlayışına bağlanmaktadır. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik meselesi bile Türkiye’deki iktidar tarafından tam da bu meseleler üzerinden gündeme tutulmaktadır.
 
HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKALIM
 
İç ve dış politikada, siyasette ve toplumsal alanda ekonomide ve ekoloji de bütün alanlarda çok ağır yıkıcı sonuçlar doğuran savaş politikalarına çözümsüzlük yaklaşımı, tecrit anlayışına hep birlikte karşı çıkacak gücü oluşturmalıyız. Önümüzdeki seçimlerin kaderi de buna bağlı. Burada ne kadar başarılı olacağıma bağlı. Bu geniş savaş karşıtı ittifakı oluşturabilirsek adalet demokrasi ve barış hedefinde bir araya gelmeyi başarabilirsek önümüzdeki seçimlerin de Türkiye'de yeni bir başlangıca imkan vermesini sağlayabiliriz. HDP olarak bizler bütün bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Görevlerimizi sonuna kadar gerçekleştirecek çalışmalar içinde olmaya kararlıyız.  Sonucu bedeli ne olursa olsun bu hedeflerden vazgeçme konusunda inançlıyız. Ben tekrar bu konferansın bu amaçlara hizmet edeceği inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
 
Konferans oturumlarla devam ediyor.

Diğer başlıklar

28/05/2022
12:31 Bamernê’nin stratejik önemi ve Türkiye’nin planları
11:34 Ekolojik talan: Besta yok ediliyor
11:27 Türkiye’nin saldırılarında 7 yılda 112 kişi katledildi
11:04 Sancar: Tecride karşı çıkışın üzerindeki tecridi kırmalıyız
11:02 Cudi Dağı’nda bombardıman
10:58 Katledilen Çelebi’nin ağabeyi: Polis bizi sürekli tehdit etti
10:56 Benzin ve motorine zam: Bir yılda yüzde 224 zam
10:55 YPG Sözcüsü Nuri Mehmud: Direneceğiz, gücümüz var
10:42 Şenyaşar ailesi: Mücadelemiz yargı bağımsızlığı için
10:39 Korucu anlattı: Çatışmalar var, ilerleme yok, kayıplar çok
10:02 Mersin’de ev taşımacılığı yapan işçiler iş bıraktı
09:59 Seçim, savaş ve 'kaçış planları' ortasında HDP’nin çağrısı ne anlama geliyor?
09:49 Klima satışına izin veren cezaevi idaresi kullanımını yasakladı
09:47 Dersim'de çok sayıda gözaltı
09:41 Gazeteci Ferac: KDP ajanlık faaliyeti yürütüyor
09:34 Erkek şiddeti: 2 kişi yaşamını yitirdi, 1 ağır yaralı
09:33 'Beyaz Miting’e katılım çağrısı
09:32 Gardiyanlar hasta tutukluyu ölümle tehdit etti
09:13 HDP’nin kongre hazırlıkları başladı
09:12 28 yıllık bekleyiş: Aramaktan vazgeçmeyeceğiz
09:12 Polis felç bıraktı, yargı korudu, emniyet icra başlattı
09:04 Aynı açıklamaya bir takipsizlik, bir dava
09:00 AKP’nin kurucularından Ünsal: Adil bir yaşam için iktidar değişmeli
09:00 Keskin: Paramiliter yapılar 'sivil toplum', biz ise 'terörist' ilan edildik
09:00 AKP’li belediye tapulu arazilere el koyup fahiş fiyatla satıyor
09:00 91 kişiye soruşturma: Savcı ‘özel’, mantık ‘kumpas’
09:00 Kırıklar Cezaevi'nde hak ihalleri devam ediyor
09:00 Tutuklu yakınlarından Barzanilere: Üzerinizdeki kıyafetlerden utanın
09:00 Tarım ve mera arazileri bir bir imara açılıyor
09:00 28 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
27/05/2022
22:11 Dersim’de gözaltına alınan öğrenciler serbest bırakıldı
21:59 Zirgan ve Til Rifet’e saldırı
21:50 Çalınan ‘Koç Başlı Mezar Taşı’ bulundu
21:43 HDK'den İzmir'de çok dilli konser
21:31 Tatvan Kaymakamlığı Kürtçe tiyatro oyununu iptal etti
19:08 İskenderun’da şüpheli kadın ölümü
19:04 ‘Hakkımız olanı alacağız’ kampanyasına yoğun ilgi
19:00 Adana’da KESK'li emekçilerden açıklama
18:49 DBP ve DTK'den çağrı: Ulusal birlik ruhuyla kazanımları koruyalım
18:31 Rıza Bey Apartmanı davasına 4 sanık daha eklendi
18:21 Deniz Poyraz davasında reddi hakim talebi reddedildi
18:07 ŞPO’dan katledilen Varol ve Akın için açıklama: Öfkeliyiz!
17:51 Bölgede doğa talanı sürüyor
17:48 Diyarbakır Barosu'ndan Kürtçe konserlerin yasaklanmasına tepki
17:40 TBB Başkanı Sağkan: Baskıcı rejimler güçlü avukatlık istemez
16:51 Zeki Çelebi'nin ağabeyi: Mücadele bayrağını başarıya ulaştıracağız
16:37 Sınır ötesinde 18 asker yaşamını yitirdi
16:35 KESK çalıştayında farklı demokrasi modelleri tartışıldı
16:14 İmamoğlu’nun ziyaretinde bir kadın gözaltına alındı
15:47 Vanlılardan CHP’li belediye başkanlarına: Belediye başkanımız nerede?
15:41 Türk-İş: Açlık Sınırı 6 bin 17 TL
15:29 Gazeteci örgütlerinden sanal medya yasasına tepki: Reddediyoruz
15:26 Çimento fabrikasına verilen ruhsatın iptali istendi
15:17 Antep Adliyesi'nde Adalet Nöbeti
15:10 Öğrenciler Kürtçe yasaklarını protesto etti
15:07 Hazna Sü’yü zırhlı araçla katleden uzman çavuş yine tutuklanmadı
14:38 ‘Oğlumun cezaevinde ölmesini istemiyorum’
14:24 Sıddık Uğur’un ölümüne ilişkin araştırma yaptınız mı?
14:16 İBB binasının yıkımına itiraz
14:14 Bakanlık onaylı Kürtçe kitaplar tutuklulara verilmiyor
14:01 Dersim’de öğrenciler darp edilerek gözaltına alındı
13:45 Bamernê'de tanıklar 'Türkiye' dedi, KDP medyası çarpıttı
12:57 Bamernê açıklaması: Provokasyonlarla savaş zemini yaratılıyor
12:49 Yıldırım AİHM kararına rağmen tahliye edilmedi
12:43 İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Hasta tutuklular ölüme terk edildi
12:07 EŞİK’ten sanata yönelik yasaklara tepki: Özgürlüğü savunuyoruz
12:05 Efrinli tutuklular: Bize yapılan haksızlığı kimseye duyuramadık
11:59 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
11:57 Furkan Vakfı üyelerinden adalet talebi
11:39 Öcalan’ın avukatı Uysal’ın duruşması görüldü
11:37 CHP’li Torun: İradenin kayyımlara teslim edildiği düzeni kabul etmiyoruz
11:32 Şenyaşar ailesi: Onuru ve gücü direnenler bilir
11:23 Şişli’de biri kadın 3 kişi ölü bulundu
11:12 Kilyos Mezarlığı dosyası AİHM’e taşındı
11:08 CHP’nin çalıştayı öncesi sokaklara Menderes afişleri asıldı
10:23 Mersin’de ev baskınları: 2 gözaltı
09:49 İzmir'de bir kadın katledildi, Van'da şüpheli ölüm
09:39 AKP 27 Mayıs Darbesi politikalarını uyguluyor
09:36 Cezaevinde yaşamını yitiren Uğur’un vücudunda işkence izleri
09:12 Her bombardımanda aynı acıyı yaşıyorlar
09:12 Kadınlar Faraşîn’den seslendi: Saldırılara karşı birlik olalım
09:11 Dede: Kobanê Davası’nda seçim öncesi karar çıkarılmaya çalışılıyor
09:10 Emniyet Aksem'in yaşamını yitirdiği yeri yasadışı kullanmış!
09:09 Çevirmen: Amacımız çözüm önerileriyle yola çıkmaktır
09:08 Av. Dakalı: İmralı'daki tecrit yüzyıldır Kürtlere uygulanan tecrittir
09:06 12 yıldır cezaevi yollarında: Kürt’üz baş eğmeyeceğiz
09:05 7 parti ve oluşum cephesinde ‘Demokrasi Belgesi’ hazırlığı
09:03 Kayyım AKP’linin ruhsatsız yapısına göz yumdu, ‘hayırlı olsun’a gitti
09:02 Koza üreticileri: Bırakma noktasına geldik
09:00 Vanlılar: İktidar, tüm kaynakları Kürt karşıtı savaşa yatırıyor
09:00 27 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:44 Çelebi’nin cenazesi Van’da son yolculuğuna uğurlandı
26/05/2022
23:01 Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüştü
22:53 Gözaltında işkenceye uğrayan tutuklu anneleri hastaneye kaldırıldı
22:08 AKP ve MHP’nin ‘sosyal medya’ teklifi Meclis’te
21:09 MGK’de Rojava’ya saldırı sinyali
21:01 ODTÜ’lü öğrencilerden geleneksel devrim yürüyüşü
20:35 Bamernê’de SİHA saldırısı: 2 çocuk katledildi
20:17 Benzin ve motorine yeni zam
20:07 Bankacılık kanunu Meclis’te kabul edildi
20:03 Kürt sanatçılara yönelik konser engeli Meclis gündeminde
19:26 Şişli’de ‘Hakkımız olanı alacağız’ standı açıldı
18:54 Çelebi'nin cenazesi Van'a uğurlandı
18:42 Nihat Kazanhan’ı katleden polislerin davası yeniden görülecek
18:27 HDP Kapatma Davası’nda ek deliller tebliğ edildi
17:46 Antep’te vurulan kişi yaşamını yitirdi
17:44 ‘Şırnak’ta yaşanan olayların takipçisi olacağız’
17:14 Çiçek ve Yavic’in ilk duruşması görüldü
17:09 CHP'li Karaca: İktidar çiftçinin 50 milyarını aldı
17:03 TÖB-DER süreci AİHM’e taşındı
16:58 Munzur Üniversitesi öğrencilerinden TÜGVA protestosu
16:21 Batman’da 5 kişi serbest bırakıldı
15:35 Ekonomist Şahinöz: MB ekonomiyi krize sürüklüyor
15:25 Tecavüz faili öğretmenden ‘iffet’ savunması
15:10 Tutuklu yakınları: Cezaevindeki ölümlerin sorumlusu devlettir
14:55 Gazetecilerin davasında ‘dosyanın incelenmesi’ kararı
14:45 ‘Adalet isteyenlerin ortak mücadeleden başka yolu yok’
14:29 MB faizi sabit tuttu
13:51 Kürt Ulusal Kadın Kongresi için inisiyatif oluşturuldu
13:49 Beyaz Miting Anıtpark'ta yapılacak: Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkalım
13:42 Aynur Doğan ve Mem Ararat’ın konserleri iptal edildi
13:20 TMMOB Genel Kurulu'nda ortak mücadele vurgusu
13:17 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
13:07 Yerel mahkeme Yargıtay’ın kararına direndi ama tutuklamadı
13:05 Ormanlık alanda yıldırım düşmesi sonucu yangın çıktı
13:02 Tutuklu yakınları: Çözüm bulun
12:47 Müslim: Saldırı Rojava'ya değil Kürt halkına karşı savaştır
12:46 AKP’li belediye Ana Meryem Türbesi’ni yıktı
11:58 Günay: Muhalefet kirli savaş politikalarına karşı çıkmalı
11:48 Şenyaşar ailesi: Savcıları hakka davet ediyoruz
11:15 ‘Uçan Süpürge’ 60’ı aşkın filmle festivale hazır
10:43 Batman Park AVM'nin satış ihalesi iptal edildi
10:40 ‘Kürt sorununu çözmek istiyorsanız, Öcalan ile görüşmeyi savunmalısınız’
10:15 Pınar Kızıl’ı katleden fail tutuklandı
10:03 Yüksekova'da yoğun hava hareketliliği
09:25 Heftanîn’de asker ve korucu krizi: Dayanacak güç kalmadı
09:14 Türkiye Musul çevresinde 40 askeri üs kurdu: Şengal nefessiz bırakılıyor
09:06 Batman kayyımı poster ve bayrağa 1 milyon 550 bin harcadı
09:06 DBB kayyımı sağlık alanını ticarileştirdi
09:05 Gülüm: Yasayla ‘erkeklik indirimi’ için yol gösterildi
09:04 Nudem Durak’tan sanatçılara dayanışma çağrısı
09:04 İran KDP’yi kıskaca aldı: Barzani’nin yargılanacağı mesajı verildi
09:03 Milli Park'ta dinamit patlatılıyor: Ekosistem yok ediliyor
09:00 26 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:08 Türkiye yeni saldırı başlattı, şiddetli çatışmalar yaşanıyor
00:48 Cezaevinde yaşamını yitiren Sıddık Uğur defnedildi
25/05/2022
22:36 Yaşamını yitiren Uğur Şırnak’a uğurlandı
20:51 Afganistan’da camiye saldırı: 5 ölü, 22 yaralı
20:15 ‘Nujiyan’ belgeselinin ilk gösterimi Şengal’de yapılacak
20:05 Beşiri Cezaevi'nde tutuklu Sıddık Uğur yaşamını yitirdi