ANKARA – Sanal medya hesaplarından 16 gazetecinin tutuklanmasına tepki gösteren birçok kişi, “Onlar olmasaydı öğrenemeyecektik, susturamayacaksınız” dedi.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişiden 16’sı sabah saatlerinde tutuklandı. Gazetecilerin tutuklanmasına karşı sanal medyada tepki yağdı. Aralarında milletvekili, siyasetçi, gazeteci, akademisyenin de olduğu çok sayıda kişi sanal medya hesaplarından “Susturamayacaksınız” ve “Gazetecilik suç değildir” etiketiyle paylaşımda bulundu.

 

AYKOL: 28 GAZETECİ CEZAEVİNDE

 

Gazeteci Yazar Hüseyin Aykol, tutuklamalara, “Daha çok çalışacağız, daha çok. Çünkü cezaevlerindeki 12 hükümlü gazeteci arkadaşımıza 16 tutuklu gazeteci daha eklendi. Tam 28 gazeteci arkadaşımız cezaevlerinde; haberiniz var mı?” sorusuyla yanıt verdi.

 

PROF. DR. AKDENİZ: ASLA SESSİZ KALMAYACAĞIZ’

 

Prof. Dr. Yaman Akdeniz, sanal medya hesabından yaptığı paylaşımda dün gece Adalet Komisyonu’ndan geçen “sansür yasası”na dair , “Detayları tartışmanın bu aşamada fazla bir anlamı yoktur. Ok yaydan çıkmıştır. Hedefte ifade ve basın özgürlüğü vardır” diyerek, gözaltına alınan gazetecilere ilişkin “8 gündür gözaltında tutulan 16 Kürt gazeteci dün gece tutuklanmıştır. Durum bundan ibarettir. Asla sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı.

 

Yazar Özgür Amed, “16 Özgür Basın çalışanı, on yıllardır emek veren arkadaşlar, 8 günlük tiyatro sonrası merkezi verilen karar gereğince tutuklandı. 28 yıl önce Özgür Ülke gazetesinin attığı manşet hâlâ güncel: ‘Bu ateş sizi de yakar” dedi.

 

BASIN ÖRGÜTLERİ: HAKİKATİ HER KOŞULDA SAVUNACAĞIZ

 

DİSK Basın-İş, resmi sanal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sansür yasasının komisyondan geçtiği gün 16 gazetecinin sabaha karşı tutuklanmasından 2 saat sonra gazeteci İnci Hekimoğlu evinden gözaltına alındı. Gazetecilerin yeri adliyeler, cezaevleri değil; haber merkezleridir. Gözaltındaki, cezaevindeki tüm gazeteciler serbest bırakılsın. Hakikati, halkların haber alma hakkını her koşulda savunacağız” ifadeleri yer aldı.

 

MLSA, “8 Haziran'da evlerine ve iş yerlerine yapılan baskın ile gözaltına alınan 20 Kürt gazetecinin 16'sının bu sabaha karşı tutuklanması ile birlikte Türkiye'de artık en az 56 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde bulunuyor” dedi.

 

Gazeteci Dayanışma Ağı, “Diyarbakır’da 8 gün boyunca gözaltında tutulan 20’si gazeteci 22 kişinin 16’sı tutuklandı. Gazetecilikten suç çıkarmaya çalışanlara karşı hakikati, gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz. Gazeteciler hukuksuz tutuklamalar ve baskılarla susturulamaz” şeklinde belirtti.

 

KESKİN: KÜRT BASINI MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Oysa katledilen gazeteci davaları için delil toplamak değil delil kararttılar. Suçlular aramızda. Özgür basın- Kürt basını ise biatsız mücadeleye devam ediyor” sözleriyle tepki gösterdi.

 

BARIŞ AKADEMİSYENLERİ: ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ

 

Barış Akademisyenleri de hem kendi sanal medya hesaplarından hem de “Barış Akademisyenleri” isimli ortak hesaplarından gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösterdi. Ortak hesapta, “8 Haziran’da Diyarbakır’da, başlıbaşına hukuksuz ev baskınları ve uzun gözaltı süresinin ardından, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanan 16 gazeteci dostumuzun yanındayız. Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” ifadelerine yer verildi.

 

Dr. Yonca Demir, “Gazetecilik suç değildir. Meseleleri araştırmak, gerçeklere ulaşmak ve bunları insanlarla paylaşmak gazetecinin görev tanımı değil mi? Bence bütün insanların görevi ayrıca. Yapabildikleri kadar. Bunu yapmaktan korkmamızı sağlamak asıl suç olan. Bu suçu kimin işlediğini biliyoruz” ifadelerini kullandı. Barış Akademisyen Uraz Aydın da “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” dedi.

 

MİLLETVEKİLLERİ: GAZETECİLERİ SERBEST BIRAKIN

 

Çok sayıda milletvekili ve siyasi parti de tutuklamaları sanal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla tepki gösterdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden Garo Paylan, “Diyarbakır’da iktidarın zulmünü yazan, gösteren 16 gazeteci tutuklandı. Gazetecileri serbest bırakın” derken, Sezai Temelli, “Diyarbakır’da 16 gazeteci tutuklandı. Gazetecilere yönelik sindirme harekatı sürüyor. Bu sabah da İnci Hekimoğlu gözaltına alındı. Hakikati susturup iktidarınızı sürdüreceğinizi sanıyorsunuz; ne denli büyük bir gaflet hakikatle kavgaya tutuşmak, gazetecileri serbest bırakın” ifadelerini kullandı.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazeteciler adliye ifadelerinin sürdüğü saatlerde yaptığı paylaşımda, “Bugün Ape Musa’nın meşalesini taşıyan Özgür Basın emekçilerinin günler süren gözaltı sonrasında ifadeleri alındı (alınmaya devam ediliyor) ve çoğunluğu tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi” ifadeleriyle paylaşımda bulundu. Tanrıkulu, gazetecilerin tutuklanmasına yönelik yapılan paylaşımları da hesabında paylaştı.

 

‘SUSTURAMAYACAKSINIZ’

 

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), “Tutuklanan 16 gazeteci ve özgür basınla dayanışıyoruz. Tüm gazetecilere özgürlük” diye belirtti. Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de “Bugün 16 gazeteci daha tutuklandı! Ekonomi dibe vururken AKP dolu dizgin ‘seçim çalışması’ yapıyor. Böl parçala yönet siyasetinin yeni versiyonu bu. Kürt gazeteciler serbest bırakılsın! -Halkın haber alma hakkına kelepçe vurulamaz. Gazetecilik suç değildir” diye aktardı.

 

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) “Gazeteciler için 8 gün gözaltı, ardından 5’ine adli kontrol şartıyla tahliye ve 16’sı ise tutuklandı. Bu kararla, açıkça Kürt basını susturulmak istenmektedir. Ama Kürt basını onca ağır bedellere rağmen özgür haber yapmaktan hiç geri durmadı, durmayacak. Susturamayacaksınız” paylaşımında bulundu.

 

‘ÖZGÜR BASININ SESİ SUSTURULAMAZ’

 

Ekonomist Dr. Nesrin Nas, “Önce Diyarbakır’da gözaltına alınan 22 gazetecinin 16’sının tutuklandığı haberi geldi. Şimdi de İnci Hekimoğlu’nun gözaltına alındığı haberi. Güne yine kötü başladık. Gazetecilik suç değildir” ifadeleriyle tepki gösterdi.

 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Kadın Sekreteri Simge Yardım, “8 Haziran’da gözaltına alınan 22 basın emekçisinden 16’sı tutuklandı. Özgür basının sesi, yürütmüş olduğu hakikat mücadelesi gözaltı ve tutuklamalar ile susturulamaz! Basın emekçileri serbest bırakılsın! Gazetecilik suç değildir” diye belirtti.

 

‘GAZETECİLİK KAZANACAK’

 

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, “2023 seçimleri ve operasyon gündemli gerilim ortamında büyük gözdağı ve muhalefete abluka... HDP'yi kapatma davası, Gezi tutuklamaları ve Diyarbakır'da 16 gazetecinin tutuklanması. Bunlar sadece büyük başlıklar... Takipçisi olacağız Gazetecilik kazanacak” ifadeleriyle tepki gösterdi.

 

Gazeteci Sedef Karabaş, “İşlerine gelmeyen her gazeteciyi ‘suçlu’, ‘terörist’, ‘hain’, ‘kafir’ vb. ilan ederler… Hoşlarına gitmeyen her habere ‘dezenformasyon’, ‘yalan’, ‘iftira’ deyip ceza verirler” sözleriyle tutuklama haberini paylaştı.

 

Gazeteci Can Dündar, tutuklanan gazetecilerin isimlerini sıralayarak, “Susturamayacaksınız” dedi.

 

KADIN ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ

 

Kadın örgütlerinden de tepkiler geldi. Mor Dayanışma yaptığı paylaşımda, “8 Haziran'da gözaltına alınan 20 gazeteciden 16’sı tutuklandı. Bugün yine hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan gazetecileri de derhal serbest bırakın. Gazetecilere, halkın haber alma hakkına yapılan bu saldırı tesadüf değildir. Gazeteciler yalnız değildir. Gazetecilik suç değildir” sözleriyle paylaşımda bulundu.

 

Rosa Kadın Derneği “8 Haziran’da gözaltına alınan 22 özgür basın emekçisinden 16’sı tutuklandı. Mesleki faaliyetlerinden ötürü gazetecilerin maruz kaldığı yargısal şiddeti kabul etmiyoruz. Özgür basının sesi, yürütmüş olduğu hakikat mücadelesi susturulamaz. Gazetecilik suç değildir” ifadelerine yer verdi.

 

ERCAN KURKUT: ONLAR BİZİM AYDINLIĞIMIZ

 

Diyarbakır Newroz’unda katledilen Kemal Kurkut’un kardeşi Ercan Kurkut da tutuklanan gazetecilerin fotoğraflarını paylaşarak, “Onlar bizim aydınlığımızdır. Gerçeklerin peşinden canları pahasına bıkmadan usanmadan koşan basın emekçileridir. Gazetecilik suç değildir” notunu düştü.

 

‘ONLAR OLMASAYDI ÖĞRENEMEYECEKTİK’

 

Öte yandan çok sayıda sanal medya kullanıcısı özgür basın geleneğinden gelen gazetecilerin yaptığı haberlere atıfta bulunarak, “Onlar olmasaydı öğrenemeyecektik” şeklinde paylaşımlarda bulundu. Yapılan paylaşımlarda, “Gazeteciler olmasaydı devlet Kemali canlı bomba diye kamuoyunu yanıltabilirdi. Devletin delilleri karartmasına rağmen bu olayı aydınlatan yine bir gazeteciydi. Devlet işlediği suçlar aydınlığa çıkmasın diye basın emekçilerini tutukluyor” yorumlarıyla tepki gösterildi.