Meletî'de depremden en ağır hasarı alan Wêranşer (Doğanşehir) ilçesine bağlı Erkenek kırsal Mahallesi’nde onlarca ev yıkıldı, yüzlerce insan enkaz altında kaldı. İlk günden itibaren kendi imkanlarıyla enkaz altında çalışma yapan yurttaşlar, hem yaralıları hem de yaşamını yitirenleri enkazdan çıkardı. Erkenek'teki evleri yaşanan ilk depremde yıkılan 5 kişilik Bayram ailesinin tamamı enkaz altında kaldı. Baba Hasan Bayram (40) ve en büyüğü 14 yaşında 3 küçük çocuğu enkaz altından kendi imkanlarıyla çıkarken, anne Serpil Bayram (35) ise yaralı şekilde enkazdan çıkarılmayı bekledi. Yaklaşık 6 saat sonra enkazdan çıkarılan Serpil Bayram, götürüldüğü Doğanşehir Devlet Hastanesi'nde ikinci büyük depreme yakalandı. Deprem ile birlikte sağlık çalışanları ve doktorların da hastaneyi terk etmesi üzerine eve götürülmek zorunda kalınan Serpil Bayram, 9 saat sonra iç kanamadan hayatını kaybetti.

 

'30 SEFER YARDIM İSTEDİK'

 

Serpil Bayram'ın eşi Hasan Bayram, "Deprem oldu, 155'i aradım, arkadaşları aradım. Kardeşlerim, komşularım geldi, göçük altındayım. Biz kendi imkanlarımızla çıktık. Çocukları kurtardık. Eşim yatak odasında karyolanın altında kalmıştı. Konuşuyordu. Bir şeyi yoktu. Yağmur yağıyordu. Soğuktu. Belki 20-30 sefer yardım istedik. En son birisi 'Abi yetişemiyoruz. Her yerden arıyorlar. Kendi imkanlarınla çıkar' dediler. Biz kendi imkanlarımızla, eşimiz, dostumuz geldi. Çıkarmaya çalıştık. Tam çıkarmaya yakın Elazığ'dan askeriye geldi. Bitti işte. Son rötuşlarda askeriye geldi. Aldık, Doğanşehir Hastanesine götürdük" diye anlattı. 

 

'HES YOLU İÇİNE ALMIŞTI'

 

Hastanede doktorun acil müdahale edilmesi gerektiğini söylediğini aktaran Bayram, "O anda deprem oluyor. Herkes kaçıyor. Hastayı da orada bırakıyorlar. Ayağı kırık bir yeğenim var kucağına alıyor, o çıkarıyor dışarıya. Allah'ın bir kulu kalmıyor. Ağabeyim minibüsün içine yatırıyor. Kimse yok. Ne sağlıkçı ne doktor. Bir dakika sonra deprem bitiyor. Onlar da Malatya'yı arıyorlar. Orada da deprem olduğu için burada da kimse olmadığını söylüyorlar. Yolar kapalı diyorlar. Ağabeyim minibüse biniyor, buraya getiriyor ki Mersin'e götürelim. Buraya geliyor yol kapalı, tüneller sıkıntılı. Serdal Adalı'nın yaptığı yolu HES içine almış. Oradan geri Gölbaşı'na geçirmek istedik. Tanıdıklarım, tamirci arkadaşlarım vardı. Onları aradım, bir şey yapalım, karşıya geçirelim, bir araba bulsak oradan götürelim diye. Kimseye ulaşamadık" dedi.

 

'BEN SAĞLAM ÇIKARDIM, SEVK ETSELER...'

 

Yol bulamayınca eşini eve getirdiklerini kaydeden Bayram, şöyle devam etti: "Geri getirdik eve, bu çekyata yatırdık. Gece bir askeri sıhhiye geldi, bir serum taktı. Biraz acısını aldı. Sabaha kadar burada can çekişerek, konuşarak sabah 06.00'da vefat etti. 12 saat burada acı çekti, yanımdaydı, bizim gücümüz takdimiz kalmadı. Her yerimiz, kafamız yara, ayağımız yara. Hepimiz zatürre olduk o gün. Helalleşe helalleşe öldü. Ne yapalım. Kurtarabilirdik. Doktorlar kaçmasaydı, orada sevk etse. Ben duyuyorum ambulans uçakla götürmüşler Ankara'ya. Duyuyorum Antalya'ya götürmüşler. Sevk etseler ben sağlam çıkardım. Diri diri öldürdüler. Yardım çok geç geldi."

 

MA / Ahmet Kanbal