İZMİR - İzmir’de 70 yaşında olan ve 13 yaşından beri Newroz'u kutlayan Cahit Günay, Newroz'un umut, direniş ve gelecek olduğunu belirterek, ülkeye özgürlük gelene kadar ateşin büyümeye devam edeceğini söyledi. 

 

İzmir Newroz Tertip Komitesi tarafından bu yıl “Her der Newroz, her dem azadî” ve “Newroz ateşiyle özgürlüğe” şiarıyla 19 Mart'ta Gündoğdu Meydanı’nda yapılacak Newroz kutlamaları için hazırlıklar sürürken, bu yılda binlerce insan Gündoğdu Meydanı'nda olacak. İzmir'de 1980'li yıllarda mahallelerde başlayan kutlamalar 1992 yılında Rahşan Demirel'in bedenini ateşe vermesinin ardından kitlesel kutlamalara sahne oldu. O tarihten sonra mahallelerde yapılan kutlamalar şehir meydanlarına taştı. Onlarca kişinin yaktığı Newroz ateşi, yıllar içinde on binlerin katılımıyla büyüdü.

 

Bu kutlamaların tümüne katılanlardan biriside Cahit Günay. 70 yaşında olan Günay, daha 13-14 yaşlarından itibaren Newroz ateşini yakanlardan oldu. O dönem Erzorim Qereyazî (Karayazı) ilçesinde yaşayan Günay, 1987 yılında İzmir Buca ilçesine taşınana kadar köyündeki bütün kutlamalara katıldı. İzmir'e geldikten sonra buradaki hiç bir Newroz'u kaçırmayan Günay, 1991 yılında oturduğu Buca Kuruçeşme Mahallesi'nde bir grup arkadaşıyla ilk Newroz ateşini yaktı. O yıl yaklaşık yüz kişi olduklarını söyleyen Günay, 1993 yılında Halkın Emek Partisi (HEP) tarafından düzenlenen ilk kitlesel kutlamaya katıldı. Ardından gerçekleşen bütün Newroz kutlamalarına giden Günay, bu yıl da Gündoğdu Meydanı'nda yapılacak kutlamaya hazırlanıyor.

 

'ATEŞ BÜYÜYECEK'

 

Cahit Günay ile kentteki Newroz etkinliklerini konuştuk. Kendi mahallesinde yaktığı Newroz ateşinin diğer mahallelerle birlikte kent meydanlarına taştığını söyleyen Günay, yıllarca da Newroz Tertip Komitelerinde yer aldığını belirtti. 1993 Newrozunun unutulmaz anlardan birisi olduğunu aktaran Günay, "1993 yılında valiliğe yapılan müracaat sonucu Gaziemir'de bir yer verildi. O kutlamaya DEP Milletvekili Mehmet Sincar ve Zübeyir Aydar katıldı. Mehmet Sincar konuşmasında 'Ege'nin kalbi İzmir'de Newroz ateşi yakıldı. Bundan sonra bu ateş daha da büyüyecek' dedi. O konuşmayı hiç unutmam. O ateş o günden sonra büyüdü ve büyümeye de devam edecek. Yıllar içinde kış şartları, soğuk, yağmurlu günlerde gördük. Yine de o alanlarını doldurduk. Halk meydanlara sığmıyordu, sokaklar doluyordu" dedi.

 

HALKLAR SAHİPLENDİ

 

Kentteki Newroz'un başlangıcında Kürt halkının fedakarlık yaparak sorumluluk aldığını vurgulayan Günay, daha sonraki yıllarda tüm halkların kutlamalara katıldığını kaydetti. Newroz'un halklara tanıtılarak günümüze taşındığını söyleyen Günay, "Bu kolay olmadı. Her dönem gözaltılar, saldırılar oldu. Ama halk hiçbir zaman geri adım atmadı ve günümüze kadar bu direniş gününü kutladık. Kutlamaya da devam edeceğiz. Yasaklanan bir kutlamada sokağın birinde bizi sıkıştırdılar. Genç birisi çıkıp 'Ben Kürt de DEP'li de değilim. Ama haksızlığa karşıyım' dedi. Bütün halklar işte bu insani anlayışta birleşti. Halklar kurtuluşunu, direnişini Newroz'da gördü ve sahiplendi. Zamanın Dehak'ı bir tane değil çok fazla var. Ama Kawa'lar da var. Bu açıdan Newroz'un anlamı ve önemi büyüktür. Newroz ateşi halkların kanıyla harlandı ve hep büyüdü" diye belirtti.

 

'DİRENİŞ UMUTTUR'

 

"Kutlamaya on kişi ile başladık ama daha sonra yüzbinleri buldu" diyen Günay, bunu direnişle başardıklarını dile getirdi. Direnişin kutsal olduğunu ve direnerek zafere ulaşılacağını ifade eden Günay, şöyle devam etti: "Mazlum Doğan kendisini ateşe verdiği zaman 'Direnmek yaşamaktır' dedi. Şu asırda direnmezsen yaşama şansın yoktur. Direniş her alanda önümüzü açtı. Daha öncelerde herkese serbest olan Gündoğdu Meydanı Newroz'a yasaktı. Ama direnerek meydanı aldık. Gündoğdu'ya giden insanlar oraya halay çekmeye ya da piknik yapmaya gitmiyor. Direnişi, özgürlüğü, kardeşliği haykırmaya, ülkenin, çocukların geleceğine sahip çıkmaya gidiyor. Newroz halkların dirilişidir, umuttur. Bu ülkeye güzellik gelene kadar bu ateş büyümeye devam edecek."

 

'YAŞADIĞIM SÜRECE GİDECEĞİM'

 

13 yaşından itibaren Newroz'a gittiğini ifade eden Günay, "Çocuklarımın, halkın geleceği, halkların kardeşliği için Newroz'a gidiyorum. Elim, ayağım tuttuğu, yaşadığım sürece de Newroz'a gideceğim. Çünkü ben insanlığı orada görüyorum. Orada birbirini hiç tanımayan binlerce insan bir araya geliyor, halaylar çekiyor, özgürlük istiyor. İnsan bu tabloya hayran kalıyor. Önümüzde güzel günler var. Aydınlık günler bizi bekliyor. Hiçbir zaman karamsarlığa yer yok. Özgürlük mücadelesi verenler büyük düşünmeli. Birlik olarak bu faşist sistemden kurtulabiliriz. Bu yıl da her şeyi göz önüne alarak, tüm işlerimizi bırakarak Newroz'a gidelim. Meydanda 'zulmünü, haksızlığını, baskını kabul etmiyorum' diye haykıralım. Biz zorbalığı, haksızlığı, depremi hak etmiyoruz. Yine Gündoğdu'da yapılacak kutlamaya bütün halkı bekliyoruz. Geleceğiniz, ülkeniz için gelin" diye konuştu.

 

MA / Tolga Güney