Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi için yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın ardından, PKK önce ateşkes kararı aldı, ardından gerçekleştirdiği 12. Kongresi ile çalışmalarını durdurduğunu kaydetti. 

 

Sokakta en çok konuşulan konulardan başında gelen sürece dair halk bu saatten sonra hükümet ve devletin neler yapacağı ve atması gereken adımlara ilişkin tartışmalar yürütüyor. Wan’da mikrofon uzattığımız yurttaşlar, devletin çözüm için gereklerini yerine getirmesini istedi. 

 

TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ 

 

Devletin samimi ve gerekli adımları atması gerektiğini ifade eden Mehmet Dinç, “Siyasi tutsakların özgürlüğü sağlanmalıdır. Barış adına gerçekten bir şeyler yapılmalı. Barış süreci geldi diye bizi kandırmasınlar ve gerekli adımları atsınlar” dedi.

 

‘KÜRTÇE EĞİTİM DİLLİ OLMALI’

 

Artık savaş istemediklerini belirten Sibel Sarıgöl, “Devlet hala somut bir adım atmadı. Kafamızda hala soru işaretleri var. Devletten gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Kürtçe artık eğitim dili olmalıdır. Kürtlerin varlığını tanısınlar.  Verilen sözlerin yerine getirilip barış için uygun koşulların oluşturulması gerekiyor. Bizler barış dışında başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.

 

Bütün halkların eşit koşularda olması gerektiğine dikkat çeken Rojhat Temel, “Biz Kürt’üz ama bizi Türk gibi yaşamaya zorladılar. Dil, kültür, giyim ne olursa olsun bizi Türkleştirdiler.  Bizler artık kendi kültürümüzde büyümek ve yaşamak istiyoruz. Bu süreçte devlet tarafından şeffaf adımların atılması gerekiyor. Barış bütün insanlar için iyi olacaksa bizler de barışın destekçileri olacağız. Bizler artık düşmanca yaşamak istemiyoruz. Bugün ismimden dolayı hor görülüyorsam bu insancıl değildir. Bizler her zaman barış ve eşitlikten yana olduk. Sürecin bir an önce hızlandırılması ve devletin gerekli adımları atması gerekiyor” diye belirtti. 

 

Refahın olduğu bir yer istediklerinin altını çizen Nahide Erdem, “Barış bir an önce gelmeli ve devlette uygun adımları atmalıdır. Yıllardır cezaevinde olanlar var. Barışın koşuları yerine getirilirse tutsaklarımız serbest kalır. Devletin Kürtlerin ne dediğine kulak vermesi gerekiyor. Silahlar bırakıldı. Sıra devletin atacağı adımdadır” ifadelerini kullandı. 

 

‘VERİLEN SÖZLER TUTULMALI’

 

Barış ve özgürlük adına yürütülen süreçte devletin de verdiği sözleri tutması ve barışın kalıcı olabilmesi için uygun zeminlerin oluşması gerektiğinin altını çizen İdris Çiftçi, “Bizler güzel ve kalıcı bir barış istiyoruz. 50 yıldır süren bu savaşta çok canlar yakıldı. Artık bunlar yaşanmasın. Devletin gerekli adımları atması gerekiyor. Çözüm diyorlar ama hala bir çözüm görmedik.  PKK yapılan çağrı ile üzerine düşeni yaptı ve silahı bıraktı. Şimdi sıra devlettedir. Devletin artık Kürtlere haklarını vermesi gerekiyor” diye konuştu.

 

‘DEVLETİN ADIM ATMASINI BEKLİYORUZ’

 

Kürtlerin devlet eli ile yıllardan beri zulüm ve katliamlarla yok edilmeye çalışıldığını anımsatan Zahir Yalçın, “Bizleri evlerimizden çıkarıp öldürdüler. Artık anneler ağlamasın. Kimseler ölmesin. Bizler barışı savunuyoruz. Önemli olan devletin atacağı adımlardır. Dünyanın hemen hemen her yerine yayılmış bir ırkı yok ve hiçe sayamazlar. Bizler barışın ve huzurun gelmesinden yanayız” dedi. 

 

‘ÇAĞRI BİZDE UMUT UYANDIRDI’

 

“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın halkta umut uyandırdığını vurgulayan Züleyha Kaya, “Artık insanların ölmeyeceği, birlikte huzur içinde yaşayacağı günlerin geleceğine inanıyoruz. Barış için verilen sözler tutulsun ve gerekli koşullar sağlansın. Kürtler adım attı, artık sıra devlette. Devlet adım atarsa barış sağlanır” diye konuştu.

 

‘SÜRECE CEVAP OLUNMALI’

 

Necati Endakçı, “Süreç devletin de gerekli adımı atması ile bir sonuca varacak. Bizler umutla bekliyoruz. Daha devlet tarafından gözle görülür bir adım atılmadı. Ama bir an önce bu adımların atılması gerekiyor. Bir an önce adımlar atılmalı ve sürece dair olan sorulara cevap verilmelidir” dedi.

 

MA / Özlem Yacan