RIHA - Riha'daki Türkmenler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısını değerlendirerek, kendisine güvenlerinin tam olduğunu, devletin de birlikte yaşam için adım atmasını istedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın etkileri sürüyor. Çağrıya paralel olarak 1 Mart'ta tek taraflı ateşkes kararı alan PKK, 7-9 Mayıs tarihlerinde yaptığı 12’nci kongre ile çalışmalarını sonlandırma kararı aldı. Buna karşılık devletin somut bir adım atmaması tepkilere neden oluyor. Riha’nın Xelfetî İlçesi kırsal Ereh Mahallesi’nde yaşayan Türkmenler, süreci değerlendirerek, çağrının tüm halklara yapıldığını söyledi.
TÜRKMENLERDEN ÇAĞRIYA TAM DESTEK
Kuruluşundan bu yana devrimcilerin köyü olarak bilinen Ereh’in sokaklarından devrimci önderler Mazlum Doğan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Che Guevara, Gezi olaylarında katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın duvarlara çizilmiş resimleri bulunuyor. Bu köy aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın annesi Üveyş Öcalan’ın köyü.
Mahalle sakinlerinden Feride Sağlamcı (70) uzun yıllardır barış istediklerini belirterek, "Barışı anneler için yapmamız gerek. Annelerin ciğerleri artık acıya dayanmıyor. Biz sadece onurlu bir barış istiyoruz. Devlet bir an önce bunun önünü açması gerek. Herkes bir şey söylüyor ama biz söylem değil adım bekliyoruz” dedi.
'ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'
Çağrının bütün halklara yapıldığını söyleyen Nahide Sağlamcı, "Türkmenler olarak hem bu mücadelenin içinde yer alarak, hem de barış sürecine destek vererek, elimizden geleni yapacağız. Bizim köy hep devrimci, sosyalist bir yaşam sürdürdü ve sürdürüyor. Hiçbir zaman baskılara boyun eğmedik. Onurlu bir barış için Önderliğin özgür olması gerek. Önderliğimiz özgürlüğüne kavuşana kadar mücadele edeceğiz. En büyük beklentimiz Önderliğin özgür çalışır ve yaşar koşulları olmasıdır” diye belirtti.
Ahmet Vural (50), Türkmenlerin sürece dair beklentilerine dair şunları söyledi: “Kürtler gereken adımları attı, şimdi sıra devlette. Demokratik Cumhuriyet için demokratik bir Anayasa olmalı. Bunun için Meclis harekete geçmeli.”
‘SAYIN ÖCALAN’A GÜVENİYORUZ’
Ereh’in geçmişten bu yana muhalif bir yapısı olduğunu belirten Şükrü Çolak, (55) “Burada bütün devrimci fraksiyonlar var. Mahalle hep devrimcilere ev sahipliği yaptı. Barış süreci için Ereh’teki yaşam tarzına bakılmalı. Umut edilen yaşam burada var. Türkmenler ve Kürtler bir arada yaşıyor. Bu modelin bütün dünyaya yayılması gerek. Burada kayyım atanmadan önce DEM Parti’nin iki belediye eşbaşkanından biri Türkmen idi. Biz Kürtler ile bugüne kadar bir olumsuzluk yaşamadık. Devlet de adım atmalı. Daha öncede benzer süreçler oldu. Halk kaygılı. Sayın Öcalan’a, güveniyoruz. Halk kararlı olursa devlet süreci bozamaz” diye belirti.
‘DEVLET ADIM ATMALI’
Recep Sağlamca (52) ise, şunları söyledi: “Kürtler ile göbek bağımız var. Coğrafya bir. İmralı’dan gelen ses bizi heyecanlandırdı. Barışın toplumsallaşması için devletin çağrıya yanıt vermesi gerekiyor. PKK üzerine düşeni yaptı, ama devlet hala ürkek davranıyor. Devlet adım atmadan bu süreç ilerlemez."
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çocukluk arkadaşlarından Sıdıka Çolak (80) da, çocukluğuna dair anılarını anlattı. En büyük hayallinin çocukluk arkadaşı Abdullah Öcalan ile köyde görüşmek olduğunu söyleyen Sıdıka Çolak, “Beraber büyüdük. Aynı dönem okula gittik. Keşke Abdullah Öcalan'ı görme imkanım olsaydı. Barış hepimizin özlemi” diye aktardı.
'BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ'
Mehmet Yıldırım (48), “Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı Türkmenlerin de Kürtler ile ortak yaşamı örgütleme çağrısıdır. Bu sorun çözülene kadar biz kendimizi Türkmen olarak görmüyoruz. Bir halk sömürülüyor ve inkar ediliyorsa, asimile varsa biz bir şey yokmuş gibi davranamayız. Biz bunu kabul etmedik. Kürtler özgür olana kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Devlet biran önce siyasi ve hukuki adımları atmalı” diye konuştu.
MA / Emrullah Acar