AMED - "Engelliler İçin Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”nda konuşan TJA’lı Sebahat Tuncel, "Toplumun engellilere bakış açısını değiştirebiliriz. Bunun için herkese görev düşüyor" dedi. 

 

Amed Büyükşehir Belediyesi Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı, “Engelliler İçin Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” düzenledi. Çand Amed Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferans öğleden sonra “Toplumsal barış ve kapsayıcılık” adlı oturumla sürdü. 

 

Oturumda ilk olarak söz alan TJA’lı Sebahat Tuncel, engellilerin toplumsal yaşama katılımı, kendi geleceklerine ve yaşamlarına dair sözlerinin önemli olduğunu söyledi.

 

Sebahat Tuncel, “Bir barış sürecinden bahsediliyorsa engelliler olmadan bu olmaz. Bence asıl engel zihinle ilgili. Kendi zihin dünyamızda yaratılan engelli halini, utanç kaynağı, eksiklik olarak gören zihniyetler var. Ailelerin çoğu kendi engelli çocuklarını toplumdan gizleyen yerde duruyor ve eve kapatıyor. Bazen sadece eve kapatan değil, odaya kapatan zihniyet sorunu var. Engelli olmak suç ve kusur değil. Kapitalizm kendisinin dışındakileri normal olarak görmeyerek baskı kuruyor. Engelli olmak zayıf ve zavallı olmak anlamına gelmiyor. Dışlanmak, birine muhtaç olduğunu hissetmek korkunç şeyler. Unu değiştirmek için engellilere bakış açımızı değiştirmek lazım. Engelli yurttaşlar kendisini değerli hissetmelidir” dedi. 

 

‘SIRA DEVLETTE’

 

Sürece dair değerlendirmelerde bulunan Sebahat Tuncel, “Sıra devlette, devletin de sorunu hukuki ve siyasi zeminde çözme noktasında parlamentoda komisyon kurması, hukuki süreci yürütmesi gerekiyor. Komisyon kurma noktasında bazı adımlar atıldı ve bu önemli. Bu komisyon sadece silahların bırakılması için değil hukuki zemin için de önemlidir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ‘Demokratik Komünler Birliği’ni önerdi. Bundan sonra daha çok çalışmak, yeni toplumsal düzeni oluşturmak, toplumsal sorunları çözmek lazım. 2015’ten bugüne uygulanan faşizan uygulamalar toplumda çürümelere yol açtı. Yeni dönemi biz, kendi ellerimizle şekillendireceğiz. Örgütsel deneyimimiz var. Eski zihniyetle yeni olmaz. Onun için önce kendi zihniyetlerimizi değiştireceğiz. Yeni demek eskinin deneyimlerinden süzülerek, var olan sorunların çözüm yol ve yöntemlerinde yenilik demektir. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayı biraz daha somutlaştırmaya ihtiyaç var. Engelimiz ne olursa olsun bu toplumun parçasıyız. Barış olduğunda bizde nefes alacağız. Bunların ortadan kalkması için mücadele edeceğiz. Toplumsal sorunları konuşmaya başlayacağız. Toplumun engellilere bakış açısını değiştirebiliriz. Bunun için politika yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için herkese görev düşüyor”  diye konuştu. 

 

ÇAĞLAR KARSINTI: BARIŞI KENDİMİZ YAPMALIYIZ

 

Demokrasi İçi Sivil Toplum Palatformu’ndan Çağlar Karsıntı, barışın sadece çatışmasızlık süreci olmadığını  söyledi. Engellilerin yaşadığı sorunları sıralayan Çağlar Karsıntı, “Bunlar oldukça kimse barıştan bahsedemez. Bu eşitsizliğin önüne engellilerin hak temelli katılımıyla geçilebilir. Bunları devletten mi beklemeliyiz. Devletin bize barış ikram etmesini beklememeliyiz. Barışı kendimiz yapmalıyız” dedi. 

 

CEMRE ÇELİK: ZİHİNLERİ DE DEĞİŞTİRECEĞİZ

 

Ankara Barosu Engelli Hakları Merkezi Başkanı Av. Cemre Çelik, Amed’in acıyı ve umudu da iyi bildiğini belirterek, “Burada uzatılan erişebilir bir barış çağrısı birçok yere ulaşır. Biz Ankara’dan bunu gözlemleyebiliyoruz. Bu kadim şehrin barışa bir kez daha öncülük edeceğini düşünüyorum. Bu noktada sadece engelleri değil, zihinleri de değiştireceğiz” şeklinde konuştu. 

 

SELEN DOĞAN: BARIŞIN ÖZNESİYİZ

 

Eşitlik ve Kapsayıcılık Uzmanı Selen Doğan, barış için bir araya gelmenin önemli olduğunu belirterek, savaşın orantısız zemin olduğunu kaydetti. Selen Doğan, “Barış katman katman örülmesi gereken uzun bir yoldur. Biz barışın öznesiyiz. Geçmişle hesaplaşma bu sürecin olmazsa olmazı. Barışın hangi bedellerin üzerinde yeşerdiğini anlatmak lazım. Savaşın bir sonuç olduğunu anlatmak gerekiyor. Geçmişle hesaplaşılmayan bir barış görüşünü samimi ve onarıcı değildir. Engelliler amasız fakatsız savaş karşıtı olmak zorundalar. Savaş ve işgaller engellilik sebebidir” dedi. 

 

Konferans soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.