AMED - AKP'li Ferhat Nasıroğlu'nun şirketi, Licê’nin Sisê mahallesinde kurduğu kalker ocağı ve maden faaliyetleriyle doğayı tahrip ediyor.
Amed’in Licê (Lice) ilçesine bağlı Sisê kırsal mahallesinin doğası, petrol arama ve kalker ocağı faaliyetleriyle tahrip ediliyor. Yerleşim yerine yüzlerce metre uzaklıkta bulunan alanda kurulan Kalker Ocağı-Kırma Eleme Tesisi ve Mekanik Plent Tesisi için 2022 yılında "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ÇED raporu için hazırlanan dosyada "Proje kapsamında patlatma yapılacak olup, patlatma yapılmadan önce gerekli önlemler alınacak. Çalışmalar sırasında tozun oluşmaması içinde gerekli sulamalar yapılacak” denilse de, patlatılan dinamitlerden kaynaklı birçok ev zarar gördü.
Ayrıca aynı bölgede petrol arama çalışmaları yapılıyor. Hem kalker ocağı hem de petrol faaliyetlerini sürdüren firmalar, AKP Êlih Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na ait. DSİ'nin taşeronluğunu Nasıroğlu ailesinin şirketi Fernas Şirketler Grubu yapıyor. Petrol arama çalışmaları ise, 2023’ün Ekim ayında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) iştiraki olan ve sahibinin AKP'li Nasıroğlu olduğu belirtilen Turkish Petroleum International Anonim Şirketi (TPİC) tarafından yapılıyor.
Kalker ocağı ve petrol arama çalışmaları nedeniyle bölgede ağaç kesimi yapıldı. Patlatılan dinamitler çevredeki evlere zarar verirken, kaynak suları ve tarım da faaliyetlerden kaynaklı olumsuz etkileniyor.
'GÜNDE 10-15 DİNAMİT PATLATIYORLAR'
Faaliyetlerin durdurulmasını isteyen bölge sakinlerinden Ömer Beyaz, "Çalışmalar nedeniyle hem biz zarar görüyoruz hem de evimiz. Şirketlere söyleyince 'Devletten izin almışız, elimizden gelen bir şey yok' diyorlar. Petrol aradıklarını söylüyorlar ama hiçbir şey yok. Sularımız, pınarlarımız kurudu. Günde 10-15 dinamiti dağların altına yerleştirip patlatıyorlar. Köyümüzde böyle bir şey istemiyoruz. Asıl amaçları bizleri buradan sürgün etmek. 35 yıl önce köyümüzü yaktılar. Buralara yeninden geldik. Şimdi tekrar buraları terk etmemizi istiyorlar. Bu toprakları bırakıp, gitmeyeceğiz. Devlet halka zarar vermek için değildir. Devlet bizlere zulüm ediyor" diye konuştu.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Evi zarar gören mahalle sakinlerinden Ahmet Harman, "3 kez de gidip şirkete söyledik; çalışmaların evimize zarar verdiğini söyledik. Ama çalışmalarına devam ediyorlar. Köydeki çoğu ev patlamalar sonucu zarar görmüş durumda. Yapılan çalışmalar kapsamında bahçemiz ve ağaçlarımız kurudu. Kürdistan toprağını çıkarları için kullanıyorlar, tahrip ediyorlar. Halk bunun karşısında durmalı, omuz omuza verip karşısında durmalı. Bu tahribata izin vermemeli. Bütün sivil toplum örgütleri, avukatlar, ekolojistlere sesleniyorum; bize destek olun, hep birlikte bunun karşında duralım” çağrısında bulundu.
Çalışmalardan bağ ve bahçelerin zarar gördüğüne dikkati çeken Hamdullah Işıktaş ise, “Depremde herhangi bir hasar almayan evim, çalışmalarda patlatılan dinamitler sonucu büyük hasar gördü. Çıkan sesler ve evlerin sallanması nedeniyle çocuklar korkuyor. Doğaya zarar vermelerini istemiyoruz. Evlerimize, toprağımıza, meyve ağaçlarımıza, bağlarımıza zarar vermesinler. Çalışmalar sonlanmalı” dedi.
MA / Heval Önkol