ANKARA – Yaşam hakkı savunucuları, hayvanların katledilmesinin önünü açan yasa için BM'den inceleme isteyeceklerini, inceleme süresinde yasanın durdurulmasını, inceleme sonucu Türkiye'nin yaşam hakkına uygun bir yasa yapılmasına davet edilmesini talep edeceklerini belirtti. 

 

Yaşam hakkı savunucuları, 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na incelenmesine dair Birleşmiş Milletlere (BM) başvuracaklarını belirtti. Yaşam hakkı savunucuları konuya ilişkin Adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada, "Katliam yasasını ve sonuçlarını Birleşmiş Milletler'e taşıyoruz", "Yaşam hakkı tüm türler için vazgeçilmezdir, mücadeleden vazgeçmiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, "Hayvana insana yeryüzüne özgürlük", "Kurtuluş yok tek başına ya tüm türler ya hiçbirimiz", "Mansur elini hayvanlardan çek" sloganları atıldı.

 

'KATLİAM ÇÖZÜM DEĞİL'

 

İlk olarak söz alan Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu Üyesi Elif Türker, yasanın koruma iddiasıyla çıkarıldığını ancak sahada bir katliam rejimi yarattığını söyledi. Bu yasanın ağır ve geri dönüşü olmayan ihlallere yol açtığını belirten Elif Türker, yasayla birlikte hayvanlara yönelik şiddetin devlet politikası haline geldiğini vurguladı. Hayvanların yaşam hakkının siyasi tercihlere ve geçici politikalara feda edilemeyeceğini ifade eden Elif Türker, "Hayvanların yaşam hakkı idari tasarruflarla ortadan kaldırılamaz. Katliam çözüm değildir. Bu yasa devlet eliyle sistematik şiddetin önünü açmıştır" dedi. 

 

Yasayla birlikte Karataş Barınağı başta olmak üzere pek çok yerde katliamların yaşandığını hatırlatan Elif Türker, "Bu yasa derhal iptal edilmelidir. Tüm canlılar yaşam önünde eşit hak ve özgürlüklere sahiptir. Bilimden, vicdandan ve etikten uzak bu katliam yasasına boyun eğmiyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Ardından söz alan Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Üyesi Deniz Helvacı ise yasayla birlikte katliamların arttığını yineleyerek, çözümün 2004'te yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu olduğunu söyledi. 

 

'DİSİPLİN VE CEZA SORUŞTURMALARINI İŞLETİN'

 

Avukat Doğan Erkan ise Ankara Büyükşehir Belediyesi ve CHP seslenerek, Karataş Barınağı'nda yaşanan katliama dair yargılama yapılması gerektiğini söyledi. Karataş Barınağı'nda ölen hayvanlara ilişkin kapsamlı bir soruşturma talep eden Erkan, "Eğer Mansur Yavaş'ın kendisinin de bilgisi, onayı varsa CHP'ye diyoruz ki, içinizdeki failleri soruşturacak disiplin ve ceza soruşturmalarını işletin" diye konuştu. 

 

TALEPLER

 

Yasaya ilişkin BM'ye başvuru yapacaklarını ifade eden Erkan, BM'den bulanacak taleplerini şöyle sıraladı: 

 

"*7527 sayılı kanunun uygulanmasının ve Ankara ve İstanbul Valiliklerinin besleme yasaklarının telafisi imkansız zararlara doğurduğu gerekçesiyle Birleşmiş Milletler tarafından incelenmesi ve inceleme tamamlanana kadar kanunun derhal ve koşulsuz olarak askıya alınması

 

*Toplanan, öldürülen ve doğal nedenlerle öldüğü iddia edilen hayvanların gerçek sayıları ve ölüm nedenlerine ilişkin şeffaf veri 

 

*Erzincan, Osmaniye, Niğde, Ankara'da canlı gömme iddiaları hakkında bağımsız soruşturma başlatılması

 

*Belediye barınaklarında kasten öldürme yönündeki Kocaeli Gebze, Konya, Ankara Mamak ve Karataş, Bursa Osmangazi ve Elazığ Belediyelerindeki barınaklarda bağımsız soruşturma başlatılması ve yerinde inceleme

 

*Hayvan hakları savunucularına, besleme yapan gönüllülere ve etik duruş sergileyen veteriner hekimlere yönelik adli idari tacizin sonlandırılması için hükümete uyarıda bulunulması ve koruma tedbirleri

 

*7527 sayılı kanunda Ağustos 2024 yasal değişikliklerinin yapısal ve sistematik ihlal ürettiğinin rapor ve tespit edilmesi ve Türkiye'yi hayvan refahına ve yaşam hakkına uygun bir yasal düzenleme ihdas etmeye davet etmesini talep ediyoruz."